Düşünme ve Görselleştirme Aracı Olarak
Türkiye’de Mimari Maket
20. Yüzyıldan Bir Kesit
Pelin Derviş Yayın Projesi’nin ilk kitabı Düşünme ve Görselleştirme Aracı Olarak Türkiye’de Mimari Maket | 20. Yüzyıldan Bir Kesit, Mimarlar Derneği 1927 işbirliğiyle yayımlandı. Kitap, maketin mimarlık pratiği-eğitimi-tarihi ve arşivindeki yerine değinen metinlerin yanı sıra sekiz maket yapımcısının –Sami Pazarbaşı, Sidel Pazarbaşı, Yusuf Z. Ergüleç, Selahattin Yazıcı, Mehmet Şener, Varjan Yurtgülü, İhsan Kostak, Murat Küçük– yaşam öyküleri, profesyonel çalışmaları ve üretimlerinden oluşan bir seçkiyi kapsıyor. “Türkiye’de Mimari Maket” projesinin ilk çıktısı 2017 yılında, Studio-X Istanbul’da açılan Düşünme ve Görselleştirme Aracı Olarak Türkiye’de Mimari Maket başlıklı sergiydi. Kitap, hem projenin filizlenmesine olanak veren bu sergiye hem de çalışma sürecinde işbirliği yapılan ODTÜ Mimarlık Fakültesi ve SALT Araştırma ile arşiv özelinde yapılan çalışmalara ve bu bağlamdaki tartışmalara yer veriyor.
Kitabın alt başlığı 20. yüzyıla işaret ediyor. Ancak, itiraf etmek gerekiyor ki kitapta, 20. yüzyılın ikinci yarısının ağırlığı, ilk yarıya göre daha vurgulu. Bunun nedeni gerçekten de bu dönemde bir ağırlık olduğunun tespit edilmesinden veya böyle bir yorumlamadan kaynaklanmıyor. Nedenini, henüz erişebilirken bu dönemin kaynaklarını kayıt altına alma telaşı olarak tanımlamak doğru olur. Zira, hala konuşabildiğimiz, dokümanına erişebildiğimiz kaynaklar bir anda erişilemez hale gelebiliyor. Bu kaynakları ciddiye almak, her zaman orada olmayabileceklerini akılda tutmak gerekiyor. Bu yayın projesi niyetinin ardındaki çalışmaların önemli gerekçelerinden biri de budur. Bu kitabı, araştırma sürecine destek veren, yakın zamanda kaybettiğimiz Şevki Pekin’in, Mustafa Aslaner’in, Cengiz Bektaş’ın da ellerine almalarını ve onlarla içerik üzerinde tartışabilmeyi dilerdim, kısmet olmadı, ama çalışma ve nihayetinde kitap onların da katkısıyla var oldu.
Bu kitap, 20. yüzyıldan aldığı kesiti bir seçkiyle sunuyor. Belirli arayışlarla şekillenmiş olmakla birlikte seçki, biraz da erişilebilen kaynaklarla ve süreyle belirli. Daha yapacak çok iş olduğu açık. O bakımdan kitabı, ancak bir başlangıç olarak niteleyebilir, öyle okunmasını öneririm. Umarım bu kitap, başka çalışmaları da yüreklendirir, ve içeriği elbirliğiyle çoğaltırız.