Ana içeriğe atla

Ortak Akıl - Antakya Platformu

ORTAK AKIL - ANTAKYA PLATFORMU 


Büyük Kahramanmaraş depreminde kadim kent Antakya'nın neredeyse tamamı yıkıldı. Beşerî, coğrafi, kültürel, gastronomik, mimari, dini zenginliklerin katmanlaşarak oluşturduğu, birlikte yaşamın neredeyse laboratuvarı niteliğindeki bu kentin yeniden inşasının, hızla çözüm bekleyen bir imar faaliyeti olarak ele alınması, kentin benzersiz kimliğinin geri dönüşsüz olarak yok olması riskini barındırıyor. Ortak Akıl-Antakya platformu, bu karmaşık konuya stratejik ve sürdürülebilir bir yanıt üretmek hedefi ile, çok paydaşlı, çok katmanlı bir sivil inisiyatif ortaya koydu. Ortak Akıl Antakya platformunun niteliği, hedefleri ve potansiyeline ilişkin, Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Ece Ceylan Baba ile söyleştik.

Yaşadığımız büyük Kahramanmaraş depreminden sonra Antakya'nın neredeyse tamamen yıkılması, içinde bulunduğunuz çağda "kentlerin" yeniden nasıl planlanması gerektiğini tartışmaya açtı. Kentler gerçekten "tasarlanabilir" mi? 

Kent, çoğunlukla kendi gerçekleri ile oluşur ve bu süreç belli bir zaman dilimi içinde tanımlanmaz; oluşum sonrası planlanır ve tıpkı canlı bir organizma gibi yaşamsal döngülere sahiptir. Olmak, oluşmak, yaşam, değişim ve dönüşüm dönemleri söz konusu döngülerin içinde yer alır. Bazen büyür ve bölünür, bazen de küçülür... Ve hatta 6 Şubat 2023'te meydana gelen bir dizi depremler sonrasında karşılaştığımız üzere neredeyse tamamı yıkılabilir. Ancak, kentler toplumlar ile, toplumlar ise yapılı çevresi ile bütünleşiktir. Fiziki olanın yıkımı, toplumsal ve kültürel olanın yıkımı anlamına gelmiyor. Antakya çok kültürlü, kadim bir kent Çok kıymetli bir kentsel kültüre ve toplum yapısına sahip. Kenti yeniden tasarlamak ve bu işin yöntemi üzerine yoğunlaşmak önemli, ancak konuyu sadece yeniden inşa etmekle sınırlamadan tartışmaya açmayı anlamlı buluyorum. Antakya'yı yeniden ele alırken, planlama çalışmaları sosyal, toplumsal, ekonomik ve çok katmanlı araştırmalar içererek ele alınmalı ve Antakyalıların dahil olduğu bir karar sürecini merkezine almalı. Özetle, kentlisinin dahil edilmediği ideal bir kentsel tasarım arayışı bir tür ütopya üretiyor gibi görünse de, tasarım hayata geçmeye başladığında, hızla bir distopyaya dönüşme olasılığını yüksek görüyorum.

Ortak Akıl-Antakya Platformu nedir? Nasıl bir organizasyon? 

Ortak Akıl-Antakya Platformu, 6 Şubat 2023'te Kahramanmaraş merkezli gerçekleşen bir dizi depremler sonucunda Antakya'nın görmüş olduğu yıkım ve ağır hasara karşı kenti yeniden canlandırmak için bir araya gelen gönüllülerin çabası ile kurulmuş bir sivil inisiyatif oluşumudur. Depremin hemen ardından, benim de içinde bulunduğum ve Emre Arolat, Murat Tabanlıoğlu ile Levent Erden'in de dahil olduğu bir grup ile platformun ilk adımlarını attık. Yapılan bir çağrı ile, Ortak Akıl-Antakya, bugün 200'den fazla kendi alanında uzman ve gönüllü katılımcının yanı sıra Antakyalılardan da oluşan büyük bir çalışma grubunu kapsıyor. Ortak Akıl-Antakya'nın kuruluş ilkelerini, belirli bir görevlendirme olmaksızın, şeffaf olmayan kentsel tasarım süreçlerine eleştirel bir yöntem önerisi sunan, siyaset üstü ve tüm süreci şeffaf bir şekilde yürüten bir ele alış olarak ifade edebiliriz. Organizasyon, Ortak-Akıl İstanbul Ofisi, Ortak­AlalAntakya Ofisi ve tamamı gönüllülerden oluşan 17 adet alt çalışma gruplarının katılımcı ve etkileşimli bir çalışma süreci benimsediği hiyerarşik olmayan bir platformdan oluşuyor.

Alışkın olduğumuzun dışında yatay hiyerarşide böyle bir organizasyon kurmanın güçlük ve potansiyeli nedir?
Özellikle Kuzey Avrupa ülkelerinde ve bazı gelişmiş ülkelerin yerel ve merkezi karar verme süreçlerinde hiyerarşik olmayan, katılımcı politikalar önemli roller üstlenirler. Bu organizasyonlar, belirli bir süre ve üzerinde, kentte yaşam deneyimi sahibi olan kişilerin gündelik yaşam tecrübelerini, mimar ve şehir plancılarının mesleki katkıları ile birleştiren sistematik süreçlerin sorumluluğunu alır. Şüphesiz kentlileşmiş bireylerin varlığı ve farkındalık düzeyi, katılımcı tasarım yöntemlerinin başarılı olabilmesi için kritik öneme sahiptir. Ülkemizde proje bazlı, yerel yönetimler ölçeğinde çeşitli örnekler bulunsa da sipariş edilmemiş bir çalışmaya talip olan, kendi talebini yaratma iddiası taşıyan bir organizasyon örneği bildiğim kadarıyla yok. Ortak Akıl-Antakya, bu çerçevede sonuçtan bağımsız olarak, sürecin çok kıymetli olduğu bir girişim örneği olma iddiasını taşıyor. Gücünü, içinde yer alan meslek insanları ve yerel aktörlerden alıyor. Bu durum, kentlerinin büyük bir bölümü deprem coğrafyasında bulunan ülkemiz için önemli bir potansiyel taşıyor. Oldukça güç ve deneysel bir süreç gibi gözükse de büyük bir çalışma yöntemi tecrübesi edineceğimizi düşünüyorum. 

Bu çalışma grubunun hedefleri, zaman planı ve hedef çıktıları nedir? 

Antakya özel, bilge bir kent. Ulusal ve uluslararası öneminin yanı sıra tarihi ve kültürel dokusu özgün bir harmaniye sahip. Oluşan depremler Antakya ve Antakyalılar için büyük acılara sebep oldu, binlerce insan sevdiklerini, evlerini ve yaşadıkları kentleri kaybettiler. Ancak bu felaket, eğer doğru bir yönlendirme yapılmazsa, kentin ihyası için kentliler ile hareket edilmeden, acele bir şekilde sadece bir inşa süreci gibi ele alınırsa, Antakya'nın mevcut kültürel çeşitliliğini ve tarihi mirasını da yok olma riskiyle karşı karşıya bırakacak. Ortak Akıl-Antakya olarak bizim en büyük hedefimiz, Antakya'nın yeniden canlanma sürecinin kente, kentlisine yakışır ve kentin değerlerini ön plana çıkaracak şekilde yapılması için stratejik bir master plan çalışması yapmak ve bir kentsel tasarım rehberi oluşturmak. Yerel halkın kente ilişkin hafızanın büyük bir parçasını oluşturduğu Antakya'da, bu çalışmanın yerel katılımcılar olmadan gerçekleşmesi mümkün değil. Hatta Ortak Akıl-Antakya olarak karar mekanizmasının ana eksenine yerel aktörleri almayı hedefliyoruz. Bu yüzden, çalışma sürecim ize Antakyalıların yapacağı katılım ve katkının kritik öneme sahip olduğunu düşünüyoruz. Çalışmalarımızı da, katılımcı tasarım süreci ve yöntemleri üzerinden ilerletmeyi planlıyoruz. Yapacağımız çalışmanın Antakya'nın planlanmasına yalnızca bir altlık olmasını değil, aynı zamanda Antakya gibi deprem riski yüksek bir bölgede deprem gerçeğinin de mevcut düzene entegre edilebileceği bir sistem oluşturmasını hedefliyoruz. Prof. Dr. İlhan Tekeli, Bekir Ağırdır ve Yiğit Gülöksüz'ün destekleriyle oluşturduğumuz bir danışma kurulumuz; Prof. Dr. Naci Görür ve Prof. Dr. Alper İlki'nin destekleriyle oluşturduğumuz bir deprem kültürü inşası kurulumuz bulunuyor. Kurul üyelerimizin bilgi ve deneyimleriyle yapılacak çalışmanın temellerinin daha sağlam atılacağına inanıyoruz. Şu an için Ortak Akıl-Antakya olarak öngördüğümüz çalışma süreci bir yıl olarak belirlenmiş durumda. Yine de bizi bekleyen bu sürecin daha önce bir benzerinin yapılmamış olması, süre ve işleyiş açısından bizler için birçok bilinmezlik içeriyor. Bu yüzden sürece güvenerek, bu yolculukta karşımıza çıkabilecek tüm engeller ve fırsatları da hesaba katarak, Antakya için özgün bir çalışma ve yöntem ortaya koymayı istiyoruz. Farklı kentlere de ilham olabilmesini arzu ediyoruz.

Antakya için yapılan çalışmanın zarar gören 11 il ve gelecekte oluşabilecek benzer ihtiyaçlar için bir model oluşturması mümkün mü? Bu nasıl olacak? 

Ortak Akıl-Antakya olarak Antakya için yürüttüğümüz çalışma stratejisi hem teorik bir çerçeveye hem de pratik çıktılara sahip olacak nitelikte. Bu çalışma, Antakya için başka bir örneği olmayan ve çok fazla katmanı bulunan bir karmaşık sistem gibi düşünülebilir. Antakya için deprem kültürünün de entegre edildiği bir canlandırma stratejisi geliştirmek, sonraki dönemlerde başka deprem riski bulunan kentlerin de dönüşümü ve canlanması için mutlaka bir model görevi görecektir. Yapılan ve yapılacak tüm çalışmaların, araştırmaların, planların şeffaf ve erişilebilir birer açık kaynak olması ilkesini benimsedik. Hatta, planlama çalışmasının ucu açık bırakılacak şekilde, yaşamla bütünleşik olarak değişime ve adaptasyona imkân sunacak bir yöntem geliştirmek üzerinde çalışıyoruz. Yöntemin adı: "Açık Plan". Prof. Dr. İlhan Tekeli ile tartışmaya açtığımız çalışmanın kavramsal açılımları belirli bir aşamaya geldi. 

Ortak Akıl-Antakya Platformu sürecine katkı koymak isteyen profesyoneller, katılımcı süreçlerde yer almak isteyen kentliler çalışmaları nasıl takip edebilir? 

Ortak Akıl-Antakya Platformu olarak çalışmalarımızı takip etmek isteyen ya da kendi uzmanlık al artları ile ilgili katkı koyarak çalışmalara dahil olmak isteyen herkes platformumuza davetlidir. Gerçekleştirdiğimiz açık toplantılarımızı da herkesin rahatça takip edebilmesi için çevrimiçi olarak düzenliyoruz. İsteyen katılımcılar bilgi@ortakakilantakya.com adresine katılım veya iletişim için yazarak sürece dahil olabilirler. Şu anda çalışma sürecine destek alınası için oluşturduğumuz 17 adet alt çalışma grubumuz mevcut. İlgili katılımcılar, isterlerse kendilerini tanıtan kısa bir metinle beraber dahil olmak istedikleri çalışma grubunu da belirtebilirler. Ortak Akıl-Antakya Platformu olarak çalışmalarımıza dair güncel gelişmeleri sosyal medya hesaplarımızdan da takip edebilirsiniz: