Ana içeriğe atla

Laboratuvarlarımızın Kalitesi Bir Defa Daha Belgelendi!

Yuef-İktal

İLAÇ VE KOZMETİK ALANINDA YURT DIŞINA BAĞIMLILIK AZALACAK

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi İlaç, Kozmetik ve Tıbbi Cihaz Ar-Ge ve Analiz Laboratuvarı, Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite edildi. İlaç, tıbbi cihaz ve kozmetik alanında üretilen ürünler için Türkiye’de yapılan testlerin uluslar arası alanda da geçerliliğini sağlayacak olan akreditasyon, yurt dışına bağımlılığın da önüne geçecek.

Yeditepe Üniversitesi Rektör Yardımcısı, İlaç, Kozmetik ve Tıbbi Cihaz AR-GE Laboratuvarı Sorumlusu, Eczacılık Fakültesi Farmasötik Toksikoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Ahmet Aydın, üniversitenin laboratuvarının aldığı akreditasyonla ilgili bilgi verdi.

“ULUSLARARASI KABUL İÇİN DENEYİ YAPAN KURUM AKREDİTE OLMALI”    

İlaç, tıbbi cihaz ve kozmetik alanında üretilen her yeni ürünün, insanların kullanımına sunulmadan güvenli olduğunun kanıtlanması, bunun için de testlere tabii tutulması gerektiğini anımsatan Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Akreditasyon olmadan da deneyler yapılabilir fakat bir ürünün uluslar arası kabulünü sağlamak istiyorsanız o testleri-deneyi yapan laboratuvar akredite olmalı” diye konuştu     

Akredite olan laboratuvarda in vitro ve in vivo biyouyumluluk deneyleri, genotoksisite deneyleri, in vitro iritasyon testleri, tıbbi cihaz uygunluk testleri, güvenlilik değerlendirmeleri  yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Şu anda laboratuvarlarımızda bu testleri yapıyoruz. Akreditasyon bu testlerin, şüphe götürmeyecek bir şekilde doğru, güvenilir ve kaliteli olduğunun göstergesidir” dedi.    

İn vitro testlerle ilgili bilgi veren Prof. Dr. Aydın, “Özellikle kozmetik ürünlerde irritasyon (tahriş) potansiyelini değerlendirmek için önceleri deney hayvanları kullanılırdı. Ancak günümüzde geliştirilmiş bir yöntemle insanlardan alınmış deri hücrelerinden laboratuvar ortamında deri üretiliyor. Bu laboratuvar ortamlarındaki deriye de kozmetik bir ürünü ya da başka bir ürünü uygulayarak ciltte irritasyon yapıp yapmadığını test edebiliyoruz. Bu deneyleri tam akredite ve uluslar arası kabul gören bir şekilde gerçekleştiriyoruz. Bu sayede gereksiz bir şekilde deney hayvanının kullanılmasının önüne geçmiş oluyoruz. Bu test yöntemi ABD’de geliştirilmiştir. Türkiye’de de ilk defa 2011 yılında üniversitemizde bu test gerçekleştirildi” ifadelerini kullandı.    

“DIŞA BAĞIMLILIĞI AZALTMAK ÜZERE ÇOK ÖNEMLİ BİR ADIM ATTIK”    

 Akreditasyonun Türkiye için önemine değinen Prof. Dr. Ahmet Aydın, şöyle konuştu:

“Sanayicimiz üretim yapıyorsa bu ürünlerin ülkemizde test edilmesi gerekiyor, düşüncesiyle yola çıktık ve ülkemizin dışa bağımlılığını azaltmak üzere çok önemli adımlardan bir tanesini attık. Uluslar arası kuruluşların kabul ettiği bir sonuca ulaşmak için bu laboratuvarları oluşturduk ve akreditasyon aldık. Türkiye’de girişimci bir sanayicimiz kendi ürününü ürettiği ve bu ürünü uluslar arası arenada kabul gören bir laboratuvarda test ettirmek istediğinde, yurt dışına göndermek zorunda kalmayacak.”

“ÜLKEMİZDE ÜRETİLEN BURADA TEST EDİLECEK VE RUHSATINI ALACAK”    

Bu durumun ekonomik açıdan Türkiye’ye önemli katkılar sağlayacağını söyleyen Prof. Dr. Ahmet Aydın, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’deki bir üreticinin yurt dışındaki bir analiz laboratuvarından hizmet alması inanılmaz bir kaynak kaybına yol açıyor. Üniversitemiz laboratuvarlarının aldığı bu akreditasyonla, ülkemizde üretilen bir ürün, ülkemizde test edilecek, burada ruhsatını almış olacak ve uluslar arası alanda kabul görecek. Bu testlerin Türkiye’de yapılmasıyla yurt dışına giden sermayenin ülkede kalması sağlanacak.”    

“HİZMET İHRACATI GERÇEKLEŞTİRİYORUZ”    

Yurt dışına da hizmet verdiklerini de ifade eden Prof. Dr. Ahmet Aydın, “Şu anda aktif olarak Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır’dan gelen ürünler için toksikolojik değerlendirmeler yapıyoruz ve bir hizmet ihracatı gerçekleştirmiş oluyoruz” dedi.