Vakfın 40. yılı onuruna tasarlanan ve Atatürk’e, Cumhuriyet’e, eğitime ve insanlığa adanmış bir ideali simgeleyen özel eser, 31 Ekim 2025 Cuma günü Yeditepe Üniversitesi Rektörlük binasında düzenlenen törenle açıldı. Böylece hem İSTEK Vakfı’nın 40 yıllık serüveni hem de Cumhuriyet’in 102. yılı, anlamlı bir sanat eseriyle taçlandırılmış oldu.
Törende konuşan Kurucu ve Onursal Başkan Bedrettin Dalan, eğitimin ve sanatın bir milletin geleceğini şekillendiren en güçlü araç olduğuna dikkat çekti:
“Okul açmanın önemini Atatürk’ten öğrendim; kendisini Türk hisseden herkes için Atatürk kırmızı çizgidir. O, bize sadece bağımsızlık değil, düşünme özgürlüğünü de armağan etti.
Atatürk’ün ‘Sanatsız kalan bir milletin hayat damarlarından biri kopmuş demektir’ sözü, sanata verdiğimiz değerin ne kadar hayati olduğunu bize hatırlattı. Bu nedenle 40 yıl önce kurduğum İSTEK Vakfı’nda ve 30 yıl önce kurduğum Yeditepe Üniversitesi’nde sanat her zaman önceliğimiz oldu.
Yeditepe Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi, Türkiye’nin ilk “Vakıf Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi”dir. Burada yetişen gençler, sanatı yalnızca estetik bir ifade biçimi olarak değil, düşünsel bir özgürlük alanı olarak görürler. Bu eser, genç kuşaklara daima kendi kimliklerini keşfetmenin, köklerini ve değerlerini hatırlamanın önemini anlatacak.”
Eserin yaratıcısı Grafik Tasarımı Bölümü Başkan Yardımcısı ve dünyaca ünlü illüstratör Dr. Öğr. Üyesi Gürbüz Doğan Ekşioğlu, çalışmanın çıkış noktasını şu sözlerle anlattı:
“İSTEK Vakfı’nın 40. yılı için hazırladığımız bu çalışma, Atatürk’ün ilke ve inkılaplarından, Cumhuriyet’in kurucu değerlerinden ve eğitimin aydınlatıcı gücünden ilham alıyor. Kompozisyonda Vakfın logosundaki simgesel öğeleri kullandım, güneş, bilgi ve yükseliş metaforları Atatürk’ün insanı merkeze alan vizyonuyla birleşti.
Bu tasarım, hem Vakfın 40 yıllık yolculuğunu hem de Atatürk’ün evrensel mirasını sanatsal bir anlatımla buluşturuyor.
Sanat, bir toplumun değerlerini en kalıcı biçimde taşıyan dilidir.
Bu çalışma, sadece bir görsel tasarım değil; Cumhuriyet’in ışığını geleceğe aktaran bir simge.”
Eserdeki Atatürk portresini resmeden Plastik Sanatlar ve Resim Bölümü öğretim üyesi Prof. Dr. Teymur Rızayev, yaklaşımını şu sözlerle açıkladı:
“Atatürk’ü resmetmek yalnızca bir portre yapmak değildir; bir ulusun varoluş mücadelesini, bağımsızlık inancını, bilime ve sanata duyduğu güveni tuvale aktarmaktır.
Bu çalışmada, Atatürk’ün kararlılığını, vizyonunu ve çağları aşan liderliğini hissettirebilmek benim için büyük bir onurdu.
İSTEK Vakfı’nın 40. yılına armağan edilen bu eser, yalnızca Atatürk’e değil, eğitime, bilime ve sanata adanmış bir vefa ifadesidir. Dilerim ki, bu duvarın önünden geçen her öğrenci, Atatürk’ün bakışında kendi yolunu bulur.”
Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Gülveli Kaya, eserin, kurum kültürünün sanatsal bir yansıması olduğunu vurguladı:
“Bu eser, İSTEK Vakfı’nın 40. yılı vesilesiyle, vakfın logosundaki semboller üzerinden temel değerlerini sanatsal bir dille yeniden yorumlayan özel bir çalışma. Ancak bu eser, sadece bir temsilden ibaret değil; onu tasarlayan ve hayata geçiren sanatçılar, kurumun kendi bünyesindeki akademisyenlerdir. Dolayısıyla burada kurumun kendi değerlerini, kendi sanatçıları aracılığıyla görünür kılması söz konusudur. Bu, bir bakıma kendi özünden beslenen bir üretim biçimi. Kendi değerlerini yaratıp yaşatan bir kurumun, yine kendi değerlerini sanat aracılığıyla görünür kılması, Yeditepe Üniversitesi’nin bütüncül vizyonunun en somut göstergelerinden biridir. Bu eser, Yeditepe Üniversitesi’nin ‘bilim, sanat ve özgür düşünceyi birleştiren’ eğitim anlayışının kalıcı bir sembolüdür.”
İSTEK Vakfı’nın 40. yılına adanan eser, Atatürk’ün ışığında yükselen bir eğitim geleneğinin ve sanata verilen önemin somut bir göstergesi olarak Yeditepe Üniversitesi Rektörlük binasında kalıcı yerini aldı.