İzlemek için tıklayınız.
Üniversitemiz Fen-Edebiyat Fakültesi Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkan Yardımcısı Prof. Dr. Melda Üner ile aynı fakültenin Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hülya Arslan, Habertürk televizyonunda yayınlanan Yolun Başındayken programında, Dr. Görkem İldaş'ın sorularını yanıtladı. Üner ve Arslan, Türk Dili ve Edebiyatı ile Rus Dili ve Edebiyatı eğitimlerine ilişkin önemli bilgiler aktardı.
Prof. Dr. Melda Üner, duygusal zekâsı yüksek, sanata eğilimli biraz da naif yapılı öğrencilerin edebiyatı tercih ettiklerini belirterek “Biz tabi memnunuz, onları kucaklıyoruz ama onları edebiyat araştırmacısı olarak yetiştirmeyi amaçlıyoruz. Bu nedenle de analitik düşünceyi benimsetmeye gayret ediyoruz. Biraz daha duygusal zekâlarını dengelemelerini sağlamaya çalışıyoruz. Neden-sonuç ilişkisine göre ilerlemesinler istiyoruz. Onları araştırmacı meslektaşlarımız olarak mezun ediyoruz” dedi.
Erasmus programlarıyla pandemi öncesinde çok fazla öğrenci hareketliliği sağladıklarını ifade eden Üner, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Almanya, İtalya, Bulgaristan, İtalya ve Yunanistan’la müthiş hareketli bir öğrenci değişimimiz vardı. En son Polonya ile anlaşma yapmıştık ama pandemi araya girdi. Biz de şöyle bir çözüm bulduk: Polonya ve Almanya’daki Türkologlarla bir anlaşma yaptık. Onlar da öğrencilerimize gönüllülük esasına dayalı bir proje dersi verdiler. Çok güzel geçti. Bu proje dersini sürekli hale getirip diğer ülkelerdeki Türkologları da dâhil edeceğiz. Belki Erasmus hareketliliği yoğun olarak sürdüğünde yapamadığımız şeyleri yapar hale geleceğiz.”
Dr. Öğr. Üyesi Hülya Arslan da, hiç Rusça bilmeyen öğrencilerin de Rus Dili ve Edebiyatı Bölümü’nü tercih ettiğini belirterek onlara ilk yıl hazırlık eğitiminde B1 seviyesinde Rusça öğrettiklerini söyledi. Arslan, “Onun için öğrenciler hiç korkmasınlar. 1 yıl hazırlık eğitiminden sonra bunun üstesinden gelmek çok kolay” dedi.
Rusçanın, Birleşmiş Milletler’in 6 resmi dilinden biri olduğunu ve çok geniş bir coğrafyada konuşulduğunu ifade eden Arslan, “Öğrencilere naçizane bir tavsiyede bulunmak istiyorum. Dil üzerine eğitim almak istiyorlarsa, o dili ileride kariyerlerinde hangi alanlarda kullanabileceklerini öğrenip ona göre tercih yapsınlar” diye konuştu.
Bu yıl 200. yaşını kutlanan büyük yazar Dostoyevski’nin “Suç ve Ceza” eserini de dilimize çeviren ve Boris Pasternak’ın, "Doktor Jivago" adlı romanını çevirisiyle de “Read Russia”da ilk altıya giren Hülya Arslan, öğrencilerin de böyle çeviriler yapıp yapamayacağı şeklindeki bir soruya şöyle yanıt verdi:
“Rus filolojisinde edebiyat eseri çevirmek bizim mesleğimizin doruk noktasıdır. Ama öğrencilerin önünde o kadar çok kapı açılıyor ki ilk yıllarında edebiyat çevirisiyle ilgilenmek istemiyorlar. Başka alanlarda daha heyecanlı işler yapmak istiyorlar, sonradan çeviriye yöneliyorlar.”