Ana içeriğe atla

Özel Eğitimin Olmazsa Olmazı Alan Öğretmeni

Özel Eğitimin Olmazsa Olmazı Alan Öğretmeni

Türkiye’de iki yıllık çocuk gelişimi ya da atanmamış branş öğretmenleri kısa süreli hizmet içi eğitime tabi tutularak özel eğitim alanında sözleşmeli öğretmen olarak çalıştırılıyor. Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zuhar Rende Berman, bu durumu öğrencilerin ve ailelerinin haklarının ihlal edilmesi olarak nitelendirdi. // Sevim Büyüktaş Demir- Posta

Bilişsel, duygusal, fiziksel ve sosyal farklılıkları olan öğrencilerin eğitimleri, kaynaştırma okulları ve özel eğitim okullarında gerçekleştiriliyor. Uzman ve yetişmiş personel de özel eğitimin olmazsa olmazı. Farklılıkları olan öğrencilerin eğitimlerini tasarlayabilecek ve destekleyebilecek eğitmenler de özel eğitim öğretmenleridir. Ne yazık ki bu alanda psikologlar, atanmamış branş öğretmenleri ve saat ücretli tarih öğretmenleri çalıştırılıyor. Yeditepe Üniversitesi Eğitim Fakültesi Özel Eğitim Öğretmenliği Bölümü Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Zuhar Rende Berman’ın konuyla ilgili açıklamaları şöyle:

TOPLUMSAL SORUMLULUK

Özel eğitimde en önemli unsur, yeterli sayıda özel eğitim öğretmeni yetiştiren bir programdan mezun ve donanımlı öğretmenlerin olmasıdır. Özel eğitim kurumlarına kısa dönemli hizmetiçi eğitim alan ‘ücretli öğretmen’ alınması, öğrencilerin ve ailelerinin haklarının ihlal edilmesi anlamına geliyor. Ayrıca bu durum topluma çok daha büyük bir sorumluluk ve maddi yük getiriyor. Güçlü yaptırımların olmamasından dolayı hizmetlerin kalitesinin sorgulanması kaçınılmaz hale geliyor.

KADROLU İSTİHDAM

Özel eğitim öğretmenlerinin sayısının artırılması, kadrolu istihdam ve kaynaştırma ortamlarında sınıf öğretmenleri ile tam zamanlı ya da belli saatlerde çalışmaları öğretimin kalitesinin geliştirilmesinde en etkili uygulamadır. Toplumsal önyargı, bilgi yetersizliği ve öğrencilerin dışlanması özel eğitimin temel amacı olan toplumda bütünleştirmeyi imkansız kılıyor. Böyle bir toplumsal anlayış içinde öğrencilere verilen hizmetler bir lütuf olarak görülebiliyor.

YASAL YAPTIRIM YOK

Bu uygulamalar öğrencilerin yetkin öğretmenler tarafından sağlanacak uygun eğitim haklarını ihlal ediyor. Bu konuda ebeveynlerin bilinçli olmaması ve yasal olarak yaptırımların olmaması durumu daha da güçleştiriyor. Mesleki derneklerin ve özel eğitim alanında hizmet veren sivil toplum kuruluşlarının bu konular üzerinde yönetmelik ve düzenlemelerin iyileştirilmesi, yasal süreçlerin artırılması gibi etkinlikleri çok önemli.

Basın Yansımaları:posta.com.tr