Sinüzit hastalığı, genç yaşlı ayırt etmeksizin herkesi etkiliyor. Akut sinüzit, doğru tanı C o ve tedaviyle ortalama bir hafta içinde iyileşebiliyor. Ancak kronikleşmesi halinde cerrahi tedavi gündeme geliyor. Kamuoyunda sinüzit olarak bilinen "rinosinüzit", toplumda sık görülen bir hastalık. Tanımındaki karışıklık ise burun ve sinüslerin ayrı ayrı ele alınmasından kaynaklanıyor. Oysa burun ve sinüsler bir bütün olduğu gibi buralarda görülen hastalıklar da birbirinden ayrılmıyor. Sinüzite daima burun enfeksiyonu da eşlik ediyor.
Hastalığın ortaya çıkışında farklı nedenler rol oynuyor. Bazen dışarıdan alınan bir mikrop, bazen anatomik darlıklar, bazen de kişinin alerjik bünyesi ya da larengeal reflüsü rinosinüzite yol açıyor. Belirgin semptomları; başta, özellikle yüz bölgesinde, kafanın yanlarında ve tepede ağrı, burun tıkanıklığı, burun ve geniz akıntısı, öksürük, nefes kokusu ve balgam olarak sıralanıyor. Sinüzitin ikiye ayrıldığını belirten Yeditepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı ve Yeditepe Üniversitesi Kozyatağı Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı, şöyle devam ediyor: "Sinüzit, akut ve kronik olmak üzere iki gruba ayrılıyor. Hastalık dört hafta içerisinde düzeliyorsa akut sinüzit, 12 haftadan uzun sürüyorsa kronik sinüzit olarak kabul ediliyor. 4-12 hafta arasında ise subakut sinüzit olarak isimlendiriliyor. Akut sinüzitin tedavisinde kullanılan çok güçlü ilaçlar bulunuyor. Eğer doğru tanı konulup, doğru tedavi başlanırsa, hasta da tedaviye uyum sağlarsa ortalama bir hafta içinde iyileşme sağlanıyor. Bazı durumlarda tedavi süresi daha da uzayabiliyor. Eğer sonuç alınmazsa, bu durum hastalığın kronikleştiğine işaret ediyor ki böyle bir durumda da cerrahi tedavi gündeme geliyor."
Haberin devamı www.yeditepehastanesi.com.tr web sitemizde…