Ana içeriğe atla

Fazla Şikâyet Usandırıyor, Beyne Zarar Veriyor

sikayet

Herkesin çevresinde mutlaka sürekli söylenen biri vardır veya o kişi bizzat sizsinizdir. Stanford Üniversitesi’nin yaptığı bir araştırmaya göre şikâyet etmek beyne zarar veriyor. Sadece şikâyet etmek değil, başkasının sürekli olumsuz sözlerine maruz kalmak da aynı etkiye neden oluyor. MIT profesörü David Rand’ın yaptığı bir araştırmaya göre de ne kadar çok hayatından memnun arkadaşımız varsa mutlu olma olasılığımız da o kadar artıyor.

Dünyadaki olumsuz gelişmeler, zorlu ekonomik koşullar, ilişkilerdeki problemler veya iş stresi sebebiyle negatif düşüncelere kapılmak çok kolay. Ama sürekli şikâyet etmek hiç de göründüğü kadar masum değil. Stanford Üniversitesi’nde yapılan bir araştırmaya göre şikâyet etmek aslında beynimize ve ruh sağlığımıza zararlı. Sürekli söylenmek veya bir başkasının olumsuz cümlelerini dinlemek, beynimizin hafıza merkezi hipokampusu kötü etkiliyor. Ne kadar sık şikâyet edilirse olumsuz düşünme olasılığı da artıyor. Massachusetts Teknoloji Enstitüsü (MIT) profesörü David Rand’ın Harvard Üniversitesi’ndeyken yaptığı bir araştırmaya göre de nasıl çevremizdeki insanlardan virüs kapabiliyorsak onların davranışlarından da etkileniyoruz. Yani hayatlarından memnun ne kadar çok arkadaşımız varsa mutlu olma olasılığımız da o kadar artıyor. Amerikalı girişimci, yazar, filozof ve dünyanın en ünlü motivasyon konuşmacılarından Jim Rohn’un şu sözlerini hatırlıyoruz: “En çok zaman geçirdiğimiz beş kişinin ortalamasıyız.” Farkına varmasak da sürekli şikâyet eden, bazen en yakınımızdaki eşimiz, sevgilimiz, dostumuz, kardeşimiz veya iş arkadaşımızın bu davranışı, bizim ruh halimizi de olumsuz etkiliyor. Hatta gitgide bizim de hayata negatif bakmaya başlamamız muhtemel. Sürekli söylenme alışkanlığıyla nasıl başa çıkacağımızı konunun uzmanlarına sorduk...

‘Duygu ve ihtiyaçlarını dolaylı yoldan ifade etme biçimi’

Seray Akça, Yeditepe Üniversitesi, Psikoloji Bölümü, Dr. Öğr. Üyesi (Klinik psikolog)

Neden Şikâyet Ederiz?

* Beklentilerimiz karşılanmadığında, işler umduğumuz gibi gitmediğinde, hoşnutsuzluğumuzu ifade etmek istediğimizde şikâyet etme davranışı sergileyebiliriz. Bunun sebebi trafikte çok uzun süre kalma, markette istediğimiz ürünü bulamama gibi gündelik olaylar olabileceği gibi hayat ve iş koşulları, insan ilişkileri gibi daha genel konular da olabilir.

* Günümüzde Yaşam daha karmaşık bir hal aldığı için beklenen koşullara kolay erişilemeyebiliyor.

Dolayısıyla şikâyet etmeye yol açan durumlar daha fazla söz konusu oluyor. Hayal kırıklığı ve memnuniyetsizlik arttıkça da zamanla daha karamsar bir bakış açısı gelişebiliyor. Olumlu deneyimlere daha az dikkatimizi verirken olumsuz deneyimleri daha çok hatırlayabiliyoruz.

* Kişi bir şeylerin yolunda gitmediğini düşünüyordur ama düzeltileceğine dair inancı vardır; bunun için de şikâyet ediyor olabilir. Yani aslında sorunu çözmek için bu davranışı sergiler. Bu süreçte deneyimlediği olumsuz duyguyla baş etmeye de çalışıyor olabilir. Bunun yanı sıra kişiler anlaşılma, onaylanma, desteklenme gibi duygusal ihtiyaçlarını doğrudan dile getirdiklerinde bunların karşılanmadığını görmüş, ancak şikâyet ettiklerinde diğerinin ilgisini, anlayışını ve sevgisini kazandıklarını sıkça deneyimlemiş olabilirler. Yani aslında şikâyet etme davranışı onlar için duygu ve ihtiyaçlarını dolaylı yoldan ifade etme biçimidir.

Ne Zaman Tehlike Çanları Çalar?

* Şikâyet etme davranışı sürekli bir hal aldığında kişiyi ve çevresini zamanla olumsuz etkileyebilir. Kontrol edebilecekleri, değiştirebilecekleri durumlar hakkında bir girişimde bulunmamaya başlayabilirler. Bu durum zamanla karamsar, kaygılı ya da depresif bir bakış açısına sebep olabilir. Kişi şikâyet ederek her ne kadar kısa vadede rahatlasa, ilgi ve sempati görse de uzun vadede diğerlerinin kendisinden uzaklaştığını görebilir. Birinin sürekli karamsar bir bakış açısına sahip olması zamanla olumlu an ve duygu paylaşımını olumsuz etkileyebilir, bu da kişinin tam da istediği ve ihtiyacı olan yakınlık ihtimalini azaltabilir. Sürekli olarak karamsar bir bakış açısıyla iletişimde olan diğerleri de zamanla kendisini karamsar ve umutsuz hissetmeye başlayabilir.

Ne Zaman Tehlike Çanları Çalar?

* Şikâyet etme davranışı sürekli bir hal aldığında kişiyi ve çevresini zamanla olumsuz etkileyebilir. Kontrol edebilecekleri, değiştirebilecekleri durumlar hakkında bir girişimde bulunmamaya başlayabilirler. Bu durum zamanla karamsar, kaygılı ya da depresif bir bakış açısına sebep olabilir. Kişi şikâyet ederek her ne kadar kısa vadede rahatlasa, ilgi ve sempati görse de uzun vadede diğerlerinin kendisinden uzaklaştığını görebilir. Birinin sürekli karamsar bir bakış açısına sahip olması zamanla olumlu an ve duygu paylaşımını olumsuz etkileyebilir, bu da kişinin tam da istediği ve ihtiyacı olan yakınlık ihtimalini azaltabilir. Sürekli olarak karamsar bir bakış açısıyla iletişimde olan diğerleri de zamanla kendisini karamsar ve umutsuz hissetmeye başlayabilir.

Basın Yansımaları: hurriyet