Uluslararası Nöroendokrin Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Gareth Leng: Aşkın ve sevdanın biyolojisi ve kaderini oksitosin hormonu belirliyor
Sevginin, aşkın ve duygusal bağlanmanın oluşmasında etkili hormon olarak bilinen “Oksitosin”le ilgili yaptığı çalışmalarla tanınan Uluslararası Nöroendokrin Federasyonu Başkanı Prof. Dr. Gareth Leng ve Yüzyılın Beyin Cerrahı, Yeditepe Üniversitesi Hastanesi Beyin ve Sinir Cerrahisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Gazi Yaşargil, Yeditetepe Üniversitesi’ne konuk oldu.
Oksitosinle Gelen Duygusallık
“Aşkın Nörobiyolojisi” başlıklı konuşmasında Gareth Leng, “beynimizin kalbi” olarak adlandırılan, beynin derinliklerinde yer alan hipotalamus bölgesinden salgılanan bir hormon olan oksitosinin işlevlerini anlattı. Konuşmasında, bu güne kadar yaptıkları hayvan deneylerinden elde edilen bilgilere göre, özellikle dişilerde, oksitosinin tüm sevgi durumlarının hissedilmesinde ve oluşmasındaki en önemli molekül olduğunu söyleyen Leng, “Sonuç olarak dişilerde aşkın ve sevdanın biyolojisi ve kaderini oksitosin hormonu belirliyor” dedi.
Organlar, Beyinle Sürükle Görüşme Halinde
Gazi Yaşargil de, “Yaşayan Beyin” (The Living Brain) başlıklı konuşmasında, Oksitosin hormonunun önemine işaret ederek yakın zamana kadar hislerimizin, dışarıdan geldiğine inanıldığını anımsattı. Yaşargil, “Bugün öğreniyoruz ki, beynin kalbi var, beynin gözü var, beynin kulağı var, beynin eli var. Bütün uzuvlarımız organlar beynimizin içine bulunuyor, bütün organlarımızı işleten beyindir. Organlar gece gündüz, sürekli, interaktif olarak, beyinle görüşüp anlaşıyor.”
Yaşam Boyu Onur Ödülü
Konuşmasının ardından Prof. Dr. Gazi Yaşargil’e, beyin araştırmaları ve sinir bilimine verdiği yaşam boyu hizmet ve katkılarından dolayı Türkiye Beyin Araştırmaları ve Sinir Bilimleri Derneği’nce “Yaşam Boyu Onur Ödülü” verildi.Yaşargil ödülünü Yeditepe Üniversitesi Kurucusu Bedrettin Dalan'ın elinden aldı.