Ana içeriğe atla

Türkiye Bitki Örtüsünde Yetişen Çeşitli Tıbbi ve Aromatik Bitkiler

Yeditepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi Dekan Yardımcısı ve Farmakognozi Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hasan Kırmızıbekmez, farmakognozi alanında gerçekleştirdiği araştırmalar, Türkiye bitki örtüsünde yetişen çeşitli tıbbi ve aromatik bitkilerden biyoaktif metabolitlerin izolasyonu, yapı tayini, bitki ekstrelerinde bileşiklerin teşhisi ve miktar tayini ile çeşitli biyolojik aktivite çalışmalarına devam ediyor. Bu güne kadar gerçekleştirdiği çalışmalarla bilim dünyasına doğal kaynaklı birçok yeni biyoaktif molekül kazandıran Prof. Dr. Hasan Kırmızıbekmez, folklorik kullanışı olan bazı bitkilerin kimyasal içeriklerinin aydınlatılmasına katkı sağlamıştır.

Gelin, Prof. Dr. Hasan Kırmızıbekmez’i gelin kendisinden dinleyelim…

Öncelikle sizi biraz tanıyabilir miyiz? Eğitim Hayatınızdan söz edebilir misiniz?

Hacettepe Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nden 1997 yılında ikincilik derecesi ile mezun oldum. Aynı üniversitede   farmakognozi alanında yüksek lisans eğitimimi 1999 yılında, doktora eğitimimi ise 2002 yılında tamamladım. 2005   yılında Farmakognozi ve Farmasötik Botanik alanında doçent unvanı aldım. 2006 yılından beri Yeditepe   Üniversitesi  Eczacılık Fakültesi’nde öğretim üyesi olarak çalışmaktayım. 2010 yılında profesörlük kadrosuna   atandım.

Kariyerinizin dönüm noktaları nelerdir?

Kariyerimin ilk dönüm noktası eczacılık fakültesinden mezun olduktan sonra akademisyen olarak lisansüstü   eğitimime farmakognozi alanında başlamam, ikinci dönüm noktası ise doçent unvanı aldıktan sonra Yeditepe   Üniversitesi’ne gelmeye karar vermem olmuştur.

Kaç yıldır Yeditepe Üniversitesi’nde görev yapıyorsunuz? Akademik kariyer için Yeditepe Üniversitesi’ni   tercih etme nedeniniz neydi?

Yaklaşık 16 yıldır Yeditepe Üniversitesi’nde çalışmaktayım. Yeditepe’yi seçme nedenim gerek üniversitenin altyapı   olanakları gerekse de bilime ve akademisyene verdiği değer olduğunu söyleyebilirim.

“Diğer alanlardaki bilim insanlarıyla disiplinlerarası ortak çalışmaların yapılmasının önemli olduğu kanaatindeyim”

Bir hayat mottonuz var mıdır? Sizi başarıya ulaştıran yolda kendiniz için belirlediğiniz prensipler var mıydı?

Başarının en önemli sırrının çok çalışmaktan geçtiğini düşünenlerdenim. Bilimsel araştırmalarda bir alanda uzmanlaşma oldukça önemli bir hale gelmiştir. Bu doğrultuda, araştırmacıların kendi uzmanlık alanlarında en iyisi olmak için çaba göstermeleri gerektiği ve diğer alanlardaki bilim insanlarıyla disiplinlerarası ortak çalışmaların yapılmasının önemli olduğu kanaatindeyim. Benim hayat mottom yapılan işin en iyi şekilde yapılmasıdır. Çalışmalarımdaki prensibim, disiplinli ve özverili bir şekilde sadece kendi işime odaklanmaktır.

Kariyer sürecinizde size katkısı olduğunu düşündüğünüz, kendi alanınız dışında herhangi bir alan oldu mu? Nelerden beslenirsiniz? Hobileriniz nelerdir?

Kariyer sürecimde doğanın bana katkısının çok önemli olduğunu düşünüyorum. Belki de yaptığım iş gereği, bitki toplamak için yapmış olduğumuz ekskürsiyonlar (bilimsel saha çalışması), doğa gezileri ve özellikle doğa fotoğrafçılığı hobilerim arasında önemli bir yer tutmaktadır. Ayrıca, masa tenisi ve futbol oynamayı da severim.

hk

Size ilham veren kişiler var mıydı?

Benim akademik kariyer serüvenime başlamamda ve bu günlere gelmemde emeği çok olan hem bilimsel yönüyle hem de nezaketi ile bana ilham vermiş olan kişi doktora tez danışmanım Prof. Dr. İhsan Çalış’tır. Ayrıca, yaşamış olduğu birçok zorluğa ve olumsuzluklara rağmen duruşunu ve çizgisini değiştirmeyen, hiç pes etmeden yaşadığı topluma değer katmak için çalışan ve mücadele eden her insan benim için ilham kaynağı olmuştur. 

Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi 2021 Yılı Bilim ödülü almanızı sağlayan nedir?

Türk Eczacıları Birliği Eczacılık Akademisi tarafından verilen bilim ödülü özel bir proje için değil, şimdiye kadar   yapmış olduğum bilimsel araştırmalar ile eczacılık mesleğine yapmış olduğum katkılar nedeniyle verilmiş olan bir     ödüldür. Eczacılık Akademisi Bilim Ödülü, araştırmaları ve çalışmaları ile eczacılık bilimine evrensel düzeyde önemli   katkılarda bulunmuş bilim insanlarına 2005 yılından itibaren her yıl verilen bir ödüldür.

“Farmakognozi yeni ilaç moleküllerinin keşfi için muazzan bir kaynak”

 Farmakognozi Anabilim Dalını seçmenizin nedeni neydi?

 Farmakognozi doğal kaynaklı ilaç hammaddeleriyle ilgilenen bir bilim dalıdır. Tıbbi bitkiler hastalıkların tedavisi için   çok uzun zamandır kullanılmaktadır. Ayrıca, başta bitkiler olmak üzere doğal kaynaklar yeni ilaç moleküllerinin keşfi   için muazzam bir kaynak oluşturmaktadır. Ben de hastalıkların tedavisinde kullanılabilecek biyoaktif yeni lider doğal   bileşiklerin keşfine katkı sunmak için Farmakognozi alanında çalışmayı seçtim.

 Çalışma alanınızın geleceği ile ilgili öngörüleriniz nelerdir?

 Başta bitkiler olmak üzere, mikroorganizmalar ve marin canlılar da oldukça potent, ilaç adayı olabilecek binlerce farklı bileşikler içermektedir. Her geçen gün farklı aktiviteler gösteren yeni bileşikler keşfedilmektedir. Dolayısıyla, halen tam olarak tedavisi mümkün olmayan birçok kronik ve dejeneratif hastalığın tedavisinde doğal moleküllerin çok daha önemli hale geleceğini düşünüyorum.

Araştırmacı olma yolunda ilerlemek isteyen gençlere neler önerirsiniz?

Benim bu yolda ilerlemek isteyen gençlere naçizane önerim; hayallerine ulaşmak için kendilerine makul hedefler koymaları, hiç pes etmeden çok çalışarak sabırlı bir şekilde ilerlemeleridir.