Yeditepe Üniversitesi KEKAM Müdürü Doç. Dr. Gökçe Bayındır Goularas, Birleşmiş Milletler’in (BM) tahmini verilerine göre göçmen nüfusunun 2019 yılında 272 milyona ulaştığını belirterek bu nüfusun 21. yüzyılın başından beri 100 milyon kişi artmış olduğuna dikkat çekti.
Yeditepe Üniversitesi Küresel Eğitim ve Kültür Araştırmaları Uygulama ve Araştırma Merkezi (KEKAM) tarafından düzenlenen “21. Yüzyılda Uluslararası Göç Konferansı”nın dördüncüsü, 10-11 Ekim tarihlerinde üniversitenin Kayışdağı’ndaki 26 Ağustos Yerleşimi’nde gerçekleştirildi.
Türkiye’nin en kapsamlı akademik uluslararası göç konferansları arasında yer alan konferans, farklı ülkelerden ve Türkiye’nin seçkin üniversite ve kurumlarından, alanında uzman birçok akademisyeni ağırladı.
“İnsanlık Tarihi Göç Tarihidir”
Konferansta konuşan Yeditepe Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Canan Aykut Bingöl, göçün birçok insanın yaşadığı bir durum olduğunu belirterek “Göç çok içselleştirdiğimiz bir konu. Günlük sohbetlerimizde hepimiz bir yerlerden geldiğimizi kabullenmişiz ve bunu birbirimize aktardığımızı görüyoruz. İnsanlık tarihi aslında bir göç tarihidir. Bu ne 10 yıl öncenin sorunu ne 50 yıl sonranın sorunu. Ben bu anlamda, bu tür toplantıların çok önemli olduğunu düşünüyorum” dedi.
Yeditepe Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Dursun Arıkboğa da, göç konusunun iklim değişikliği ile birlikte küresel olarak karşımıza çıkan en önemli sorunlardan biri olduğunu ve önümüzdeki on yıllarda bu konuları ağırlıklı olarak tartışacağımızı belirterek, “Göçün ekonomik, sosyal, kültürel ve bunun gibi birçok boyutu bulunuyor. Aynı zamanda küresel bir konu. Göç sorununu yalnızca bir ülkenin ya da hükümetin çözmesi mümkün değil. O nedenle tüm paydaşların ve ülkelerin tartışıp çözüm önerileri üretmesi gerekiyor” diye konuştu.
“En Çok Mültecinin Olduğu Dönemdeyiz”
Yeditepe Üniversitesi KEKAM Müdürü ve İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Fransızca Siyaset Bilimi ve Uluslararası İlişkiler Bölüm Başkanı Doç. Dr. Gökçe Bayındır Goularas, 21. yüzyılın başında 173 milyon olan göçmen nüfusunun, BM’nin tahmini verilerine göre 2019 yılında 272 milyona ulaştığını belirterek “Bildiğiniz gibi göç, gerek göç alan, göç veren veya transit ülke konumunda olan ülkeleri gerekse göçe katılan kişileri birçok farklı şekilde etkilemektedir” dedi. BM verilerine göre dünyada her iki saniyede bir, bir kişinin zorunlu olarak yerinden edildiğini anımsatan Goularas, şunları kaydetti:
“Toplam 71 milyon kişi yerinden edilmiş durumdadır ve bu geçen yıla oranla iki milyonluk bir artış göstermiştir. Bu nüfusun 26 milyondan fazlasını mülteciler oluşturmaktadır ve bildiğiniz gibi mülteciler en yakın ülkeye sığınan kişilerdir. Türkiye 2017 yılından itibaren en çok mülteci nüfusu barındıran ülkeler listesinin başına yerleşmiştir ve hala yerini korumaktadır. 21. Yüzyılın ilk çeyreği, İkinci dünya savaşından bu yana en önemli mülteci akımlarının yaşandığı ve bu akımların beraberinde getirdiği sorunlarla tarihe geçecek bir dönem haline gelmiştir.”
“Suriyeli Çocukların Bugün Yüzde 62’si Okulda”
Bahçeşehir Üniversitesi Sosyoloji Bölümü Bölüm Başkanı Prof. Dr. Nilüfer Narlı ise, Suriyelilerin uyumu için çocukların Türk eğitim sistemine entegre edilmesi gerektiğini söyledi. Prof. Dr. Narlı, “Bu konuda önemli başarılar elde edildi. 1 milyonu aşkın okul çağındaki Suriyeli çocuğun bugün yüzde 62’si okulda. Çocuğun sadece okula gitmesi yeterli değil. Acaba çocuk okulda arkadaşlarıyla iyi ilişkiler kurabiliyor mu? Çocuk okulda dışlanıyor mu? Böyle sorunlar olduğunu duyuyoruz, bu konuya eğilmek çok önemli” dedi.
Mümkün olduğu kadar kadınların ve yetişkinlerin Türkçe öğrenebilmesi ve Türkiye’deki sosyal yaşama katılması gerektiğini dile getiren Prof. Dr. Narlı, “Bunun için de hem çocukları hem kadınları hedef alan ortak çalışmalar yapılabilir. Şu anda Türkiye’de Suriyelilerle ilgili inanılmaz bir önyargı ve bazı şehir efsaneleri var. Bu şehir efsanelerinden arınarak Suriyelilerin sorunlarını empatiyle anlayabilmek ve çözümü için yapabileceğimizin en iyisini yapmak gerekiyor” diye konuştu.
“Göçle İlgili Toksik Dilden Uzaklaşmalıyız”
Regent’s Üniversitesi öğretim üyesi ve göç uzmanı Prof. Dr. İbrahim Sirkeci de, bugün göçle ilgili yaşanan sorunların çözülebilmesi için öncelikle göçle ilgili toksik dilden uzaklaşmamız gerektiğinin altını çizerek gerçeklerin görülmesi ve farkındalığın arttırılması gerektiğini ifade etti.
Marmara Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Barış Tekin de, Binyıl Kalkınma Hedefleri raporunun içindeki 17 sürdürülebilir kalkınma hedefinin 10 tanesinin göç ile alakalı olduğunu kaydetti.
Konferansta iki gün boyunca göç konusu, özel oturumlar ve eş zamanlı oturumlarla farklı perspektiflerden incelendi.
Basın Yansımaları: aa.com.tr | dha.com.tr | hurriyet.com | cnnturk.com | posta.com.tr | mynet.com